2 Kasım 2010 Salı

Telepati


İnsanda var olduğu kabul edilip de bilimsel olarak açıklanamayan güçlerin başında telepati gelir. Karşısındaki insanın kafasının içinden geçenleri bilenler. Ve uzakta olan bir yakınının veya Tanıdığının başına gelen felaketi anında sezme melekesi.Telepati ile ilgili ilginç olaylardan bazılarını aşağıda sıralayalım.

Joseph evde yalnız olarak uyukluyordu birden bir rüya gördü kardeşi Smith aydınlık bir yerde merdivenden yukarı çıkıyordu ancak yarı yolda ayağı kaydı ve fena halde düştü. Joseph korkuyla uyandı ve kardeşini merak etmeğe başladı. Biraz sonra kapı çalındı açtığında kapıda iki kişinin kolunda ayağı sarılı kardeşi duruyordu bir davet de merdivenden çıkarken ayağı burkulmuş ve yaralanmıştı. Telepati ile ilgili kitaplarda bu iki kardeşin arasında geçen gibi binlerce olay vardır.

Telepati araştırmaların öncüsü William Barett dir. Yapılan gayet ciddi ve bilimsel deneyler sonunda Telepatinin gerçek olduğuna karar verildi. Prof. Oliver Lodge da bu sahada bir çok araştırmada bulundu ve çok başarılı sonuçlar elde etti. Bu deneylerde iki deneği bir odanın iki köşesine birbirlerini görmeyecekleri şekilde oturtuyorlar ve ellerine beşer tane değişik iskambil kağıdı veriyorlar. Denekler sırasıyla o iskambil kağıdını karşısındakine göstermeden sadece kendi bakarak ve yoğun olarak kağıtta gördüğü figürü düşünüyordu. Öbüründen de onun ne düşündüğünü tahmin edip Önündeki kağıda çizmesi isteniyordu. Sonuçta deneylere katılan insanların bir kısmından hayret edilecek neticeler elde ediliyordu. Denekler ilk zamanlar aynı odada oturuyorlardı. Sonra odaları ayırdılar daha sonra ise mesafeyi artırıp şehrin ayrı köşeleri en sonunda başka uzak şehirler seçildi. Hepsinde de bazı insanların çok büyük bir nispette ve şansa yer vermeyecek derecede doğru tahmin ettikleri sonuçlar ortaya kondu.

İngiliz Dr. Rhine telepati konusuna bilimsel bir dayanak kazandırmak istedi . Telepati çalışmalarını laboratuar 0rtamına soktu ve çok ciddi önlemler altında yapılmasını sağladı.

Zener Kartları


Telepatiyi kolaylaştırmak ve bir disiplin altına almak için Zener Kartları adlı özel bir sistem geliştirdi. Zener kartları Telepati deneyleri için özel hazırlanmıştı. İskambil kartlarına benziyorlardı her kartın üzerinde ayrı bir şekil ve numara vardı. Deneyler sonunda beyinden beyne haberleşmenin gerçek olduğu kabul edildi.

Telepati bütün dünyaya yayıldı ve bu arada her memlekete başkasının düşüncelerini okuyabilen insanlar ortaya çıktı ve yapılan deneylerle bunu ispat etiler. Bu arada 1950 senelerinde bir haber ortaya yayıldı Amerikan ve Rus askeri teşkilatları telepati ile yakından ilgilenmeğe başlamışlardı hatta Amerikan Nautilus deniz altısı kutupların altından yaptığı deneysel gezisinde denizaltının içinde bulunan bir medyumla Amerika da merkezdeki bir subay arasında devamlı telepatik mesajlar alınıp verilmekteydi. Böylelikle deniz dibinde telsiz konuşmalarının yapılamaması veyahut konuşmaların başkası tarafından duyulabilmesi tehlikesi de ortadan kalkıyordu. Bu arada Rusya da bu alanda bir çok araştırma yaptı ancak bunların neticesi titizlikle saklandı bugün bile bilinmemektedir.

Şimdi bilim adamları Telepatiye günlük yaşamımızda kullanabileceğimiz yeni imkanlar arıyorlar. Bunun bir örneği epeydir Polis teşkilatında kullanılan cinayetlerin “duru görü” özeliği Olan şahısların yardımıyla bulunmasıdır. Bu sebeple Avrupa ve Amerika polis teşkilatlarının çoğunda böyle özelikleri olan medyumlar çalıştırılmaktadır.

Yapılan araştırmalarda en fazla telepatiye yatkın insanların ikiz kardeşler olduğu ortaya çıkmıştır. Bunların en meşhurları da Amerikalı Laura ve Daphne Smith kardeşlerdir. Yapılan deneylerde bir birlerinin fikirlerini okuyabilme doğruluk oranları % 85 e kadar çıkmıştır. % 40 tan sonrası büyük bir nispet olarak kabul edilmektedir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder