2 Kasım 2010 Salı

Hasat Çemberleri


Oluşumları ile ilgili birçok teori olmasına rağmen, hiçbiri nasıl yapıldıklarını tatmin edici bir şekilde, tamimiyle açıklayamamış durumda. Fakat belki de en ikna edici kanıt, hasat çemberlerinin içinde ve çevresinde küçük beyaz parlak ışıkları gösteren film kaydı oldu. Bu ışıkların birçoğu gündüz vakti film kaydına geçirilmiş durumda ve nesnelerin bir amaç ve zeka ile hareket ettikleri görülüyor, bu ipucu ışık topları ile hasat çemberlerinin oluşumunu açıklayabilecek bir olası bağlantı sağlayabilir mi?

2001 senesinde Hollanda da yaşanan bir Hasat Çemberi hadisesi :

8 Ağustos 2001 günü Broeke ailesinin evine geldim ve Onların Güney Hollasnda daki evlerinde iki hafta sürecek bir araştırmaya başladık. Benimle beraber U.S. Parapsychological Services İnstitute İnc. Den Parapsychologist Dr: William Roll ve onun maiyetinde çalışan psıkokinesist asistanları. Yapacağımız araştırmada bu meydana gelen Hasat tarlaları çemberlerinin oluşumunda insan ruhu veya bilinç altının bir poltergeist ( eşyaların birden ortaya çıkması veya hayalet olaylarındaki gibi )materyalizasyonun daki gibi bir rolü olup olmadığı belirlemekti. Bunun içinde gerek evdeki odalarda her hangi bir şekilde elektromanyetik veya geomanyetik yayınların varlıığnı incelemek ve bunu yanında da Evin sahibi Robbert Broeke’nin bu çemberler oluşmadan nasıl ve neden bir önsezi ile olacaklarını hissettiğinin sebebi bulmak. Orada ki ilk on günümde geceleri bisikletle ve elimizde gece çekim yapabilen video kamerayla beraber daha evvelce Çemberlerin oluştuğu tarlaları gezdik bu arada o tarlalara komşu fakat herhangi bir olayın gerçekleşmemiş tarlaları göz hapsinde tutarak oluşumun anını yakalamaya çalıştık.

Senelerden beri bu tip olayların resimlerini çeken Dr. William bu resimlerde o çemberlerin etrafında ve aralarında çıplak gözle görülmeyen ancak özel filtreler ve kırmızı ötesi ışık altında görülebilen ışıklı ve hareket halinde cisimler görmüştü. Hatta bu resimler o çemberlerin oluşmasında aylar hatta seneler sonra bile çekilse o ışıklı hareketli ver hareketsiz cisimler görünmekteydi.

İşin en gizemli tarafı bu işle uzun zamandan beri uğraşan Dr. William son zamanlarda bu hareketli ışıkları ve onun yanında çok daha net olarak bazı diğer nesneleri artık resimde değil fakat çıplak gözle de görür hal gelmiş olmasıydı. Bende onuncu günün sonunda onun kadar net olmasa bile çıplak gözle ve gündüz tarlalardaki çemberleri seyrederken onların arasında hareket eden cisimcikler seçmeğe başladım. Bu nesneleri çıplak gözle gördükten hemen sonra o istikamete kamerayı doğrultup video veya resim çektiğim zamanlar aynı nesneler resimde de var oluyorlardı.

Ağustosun 20 yi 21e bağlayan gecesi civarda gezmeye çıkmamaya karar verdim. Evde Bay ve Bayan Broeke vardı onlar birinci kattaki yatak odalarına çekilmişlerdi saat 23.30 Bay Robbert’in genç kız kardeşi Madelon ikinci katta evin arka tarafındaki banyoya gitti. Alt kattaki Mutfakta sadece ben ve Robbert kalmıştık. Mutfağın penceresi açık olarak arkadaki 25 metre derinliğindeki bahçeye bakıyordu. Bahçenin sonunda bir demir parmaklıkla ayrılan ve iki metre genişliğinde bir patika ya açılıyor ve bu patike çiftliği çevreleyen duvarın kenarından arka tarafta bulunan tarlalara doğru gidiyordu.

Gece saat : Robbert le bu hasat çemberlerinin nasıl ve neden oluştuğunu ve ne olduklarının münakaşasını yapıyorduk. Bu konuşmalarımız saatler sürmüştü. Robbert le onun evine daha öncede yaptığım ziyaretleri ve Bay ve Bayan Broeke’nin evinde yaptığım araştırmaları gözden geçirip tartışıyorduk. İkimiz beş senedir süren araştırmalarım da yaptığımız buluşları hatırlıyorduk ve ikimizin ne not ettiği bu araştırmalar başladığından beri hasat çemberleri olayları da gittikçe daha sıklıkta artığı idi. Artık bu neticesine varamadığımız araştırmalar beni iyice yormağa başlamışlardı. Daha etkili ve müspet bir olay istiyordum neticeye varabilmek için. Bu düşünceler içinde yattım. Robbert’in eski yatak odasında yatıyordum. Bu oda evin arka tarafında ki bahçe ve onun gerisindeki arazilerin büyük bir bölümüne çok açık bir görüşü vardı. Hafiften uyuklamaya başlıyordum ve Robbert hala aşağı kattaki mutfakta oturuyordu.

Bir ara gözlerimi açıp saate baktım saat 03.05 di. Bu anda bahçeden sığırların bağırtı sesleri gelmeye başladı. Evet fazla uzak olmayan bir yerde ineklerin sesleri geliyordu. Birden zihnimde bir şimşek çaktı ve uzun gecelerde köylülerle yaptığımız konuşmalarda sık sık onların “ tuhaf bir şey olacağı gecelerde sığırların tarlalarda uzun uzun bağırma seslerini duyardık . Ertesi gün baktığımız dada oralarda bir yerde bir hasat çemberi çizilmiş olurdu “ Hemen ayağa kalkıp pencereden dışarıya bakmaya gittim. İçimde hem bir heyecan hem de bir korku vardı. Pencereye yaklaşınca odamın içini dışardan gelen kuvvetli bir ışık kapladı. Bu ışık bir süzme şeklinde sanki bir projektörden çıkmış gibi içerisini aydınlatıyordu. Başımı pencereye yaklaştırıp korku içinde dışarıya baktığımda evin arkasındaki tarlada gökten bir yerden bir ışık huzmesi 5arlanın ortasını aydınlatıyordu. Bu karanlıkların içinde nereden geldiği yani çıkış noktası beli değildi.

Sanki görünmez bir başlangıç noktasında birisi bir projektör tutuyor ve ışık oradan çıkıp tarlanın ortasına iniyordu. İndiği yerin yakınlığı veya uzaklığı odamın penceresinden tam olarak anlaşılmıyordu. Birden etraf zifiri karanlık oldu gözlerim kamaştığından bir şey görmedim. Ama ancak birkaç saniye sonra tekrar tüp haindeki ışık huzmesi birincinin biraz solunda yandı ve gene tarlayı taradı. Buda birkaç saniye sürdü sonra tekrar ışık söndü ve birkaç saniye sonra üçüncü ve son defa tekrar ışık yandı bu sefer birinci ışığın geldiği yerin sağındaydı. Bu ışıkların yanıp sönmeleri anında etrafta hiçbir ses duyulmuyordu komşuların sığırlarında da bir ses gelmiyordu ayrıca herhangi özel bir koku da yayılmamıştı. Sığırların ilk bağırtılarını da dahil edersek bütün bu hadise 8 – 10 dakika kadar sürmüştü. Benim gördüğüm şıkların yanıp sönme hadisesi ise 5- 6 saniye kadar süregelmişti.

Bu hadiseler olurken ben bir taraftan da bağırarak Robbert e sesleniyordum oda Mutfağın penceresinde aynı hadiseye şahit olduğundan bütün hızıyla mutfaktan fırlamış bana doğru haber vermeğe koşmaktaydı. Buluştuğumuzda oda gördüklerini anlattı o mutfaktan ışığın avin arkasındaki fasulye tarlasının neresine isabet ettiğini tam olarak görememiş buna karşılık ışığın çıktığı gökyüzünün ve bütün civarın gündüz gibi aydınlanmış olduğunu müşahede etmişti. Robbert ayrıca ışık huzmelerinin içinde bir diğer şeyin spiral gibi hareket ettiğini ve yere temas ettiği kısımları çok çabuk ve ince hareketlerle taradığını fark ettiğini belirti. Bende buna benzer bir şey sezmiştim. Sanki ışığın içinde ayrıca bir kısım müstakil olarak ve yukarıdan aşağı bir vida ucu gibi spiral hareketlerle toprağı işliyor gibiydi. Bu arada komşunun köpeğinin de bu ışığa doğru havlayarak koştuğunu gördüğünü söyledi.

Bizim bağırışlarımız üzerine Bay ve Bayan Broeke de koşarak geldiler ve hepimiz arka bahçeye bakan balkona doğru koşarak gittik. Dışarıda arka bahçenin arkasındaki fasulye ekili olan bahçede sanki bir ışık dolaşıyormuş gibi aydınlık bir huzme hareket halindeydi ve komşunun köpeği tarlanın girişinde oraya bakarak çok sinirli ve ürkek bir halde havlıyordu. Roberts’le ben hemen toparlanıp alt katta doğru koşup yemek odasını arka bahçeye aşılan kapısına doğru koştuk kapıda biran durakladıktan sonra ikimizde aynı anda bahçeye çıkıp arka tarlaya doğru yöneldik. Tarlanın girişinde durup ortaya doğru baktığımızda kenardan tahminen 15 ft. ( 4.57 metre) içerde yerde gayet mükemmel çizilmiş bir Crops Circle ( Hasat çemberi ) duruyordu. Fasulye ekinleri arasında pırıl pırıl parlamaktaydı. Ben bunun daha önce gördüğümüz ışık tüplerinin işi olduğunu düşündüm. Onların sayesinde Fasulye bitkileri beli şablona göre yere yatırılmış ve şekil ortaya çıkmıştı.

Ertesi gün yaptığımız inceleme neticesinde çember aslında Elips şeklindeydi ve uzun kısmı 35 ft. ( 10.66 metre) kısa tarafı ise 20 ft ( 6.09 metre ) boyundaydı. Hasat Çemberi içindeki fasulyeler ağır bir şeyle ezilmiş ve yere yatmış duruyorlardı, çember Elips şeklindeydi fakat en dikkati çeken taraf bütün hatları ve kenarları o kadar muntazam çizilmişti ki şekli bozabilecek bir hata bile yoktu. Gözümüzün Önünde bu kadar kısa bir zaman içinde (6 – 10 dakika ) bütün olayın başlayıp bitmesi . İlk defa sığırların böğürmesiyle başlayan fakat fiilen şeklin meydana gelmesini sağladığını tahmin ettiğimiz ışık huzmesinin üç kere göğün karanlıklarının içinden ortaya çıkıp fasulye tarlası üzerinde beli hareketler yapıp kaybolması her defasında iki saniye kadar sürmüştü. Bu zamanda eni 11 ve boyu 6 metre asıl yuvarlak kısmı ise 4.50 metre olan bir şekli uzaktan nasıl bir kuvvet çizebilmişti. İşin ilginç yanı da bu tarlanın dört bir tarafı çitle çevrilmiş olması ve tek girişte evin arkasındaki bahçenin sonunda eni 2. metre olan bir kapı idi. Buda bu sahaya herhangi bir motorize alettin sokulmadığını gösteriyordu. Zaten Hayvan böğürtüsü ve köpeğin havlamasından başka hiçbir ses duymamıştık.

Tarlada elektromanyetik ölçen aletler yaptığımız incelemede hiçbir şey bulamadık. Pusulada hiçbir şaşma yoktu işin tuhafı tarlanın geri kalanında ki fasulyelerin hiç biri ezilmemiş veya şekil değiştirmemişti. Sanki o gökten indiğini gördüğümüz ışık başka hiçbir yerle temas etmeden şeklin olduğu yerde ki fasulyeleri yere yatırıp son derece düzgün bir şekilde o şekli çizmişti. Şekildeki iç çizgiler ve kenarları meydana getiren çevre çizgileri son derece muntazam ve kalınlıkları her yerde tam 20 cm dir. 20 Cm kalınlığında gayet muntazam çizgiler halinde aralarla yatırılan fasulyeler. Ancak şunu da kayıt etmek gerekir ki bu muameleye tabi tutulan Fasulyelerde yapılan incelemede hiçbir yabancı veya zararlı bir değişime uğramadıkları tespit edilmişler ve çiğ veya pişmiş olarak yendiklerinde insana zararlı bir durum veya tadında bir değişim tespit edilememiştir. Ancak bütün bu olaylar esnasında bizi en çok şaşırtan durum tarlanın sabah karşı Flaşla resimlerini çektiğimiz de filmlerin banyo edilmesi neticesinde ve video çekimlerinde ortaya çıkan ne olduğu anlaşılmayan fakat çizilen çemberin içinde ve etrafında hareket halinde tespit ettiğimiz şeylerin varlığıydı. Bu ışık toplarına benzeyen ve hiçbir ses çıkarmadan ya beli bir yerde duran veya havada sanki askıda imiş gibi ve süzüle süzüle yavaşça hareket eden ışıkların ne olduğu anlaşılamamıştır. Bu ışıkların varlığı devamlı çekimler sonunda tarlada 24 saat kadar kaldıktan sonra yavaş yavaş ışıkları hafifleyerek yok olmuşlardır. Bunlar bazen yan yana bir araya gelmekte idiler bazen ise bir birinden ayrılarak Çemberin içinde gezinmekteydiler. Bir fincandan 4 – 5 kere daha büyük çapta ve yuvarlak idiler. Hata bazen bir çoğu bir araya gelip bir salkım halini alıyorlar bazen ise ikişer ikişer geziyorlardı. Bazıları da sanki Transparan gibi arkalarında diğerinin ışığı görülüyordu.


Bizim boyumuzun az üzerinde bir irtifada süzülüyorlar bazen bize bir metre kadar yaklaşıp sanki bizi inceliyorlarmış gibi karşımızda durup bekliyorlar beli bir müddet sonra hiçbir şey olmamış gibi uzaklaşıyorlardı. Biz onlara yaklaşmaya kalkınca ise son derece bilinçli bir şekilde bizle aralarında ki mesafeyi sabit tutarak yavaşça uzaklaşıyorlardı. Bizden hiç ürkmüş gibi bir halleri yoktu sanki iki tanıdık karşılıklı olarak birbirimizle konuşuyormuş gibi yavaş ve sakin hareketler içinde idiler. Acaba bize bir şey mi anlatmaya çalışıyorlar diye aklıma gelmedi değil.

Bu arada yapılan incelemelerde bu ışıklardan bir enerji yayıldığı tespit edilmiştir. Bu enerji insan vücudundan yayılan ve kırmızı ötesi diye adlandırılan hatta Kirlian fotoğraflarında insan vücut veya uzuvlarının ve diğer canlı bitkilerden fışkıran aura enerjisiyle aynılık göstermekte ve aynı spektrumdaydı. Acaba bu ışıklar canlı varlıklar mıydı ?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder